Tabii ki intihar edilmesi yönünde genel bir tavsiyede bulunmuyorum. İntihar da diğer nedenlerle ölüm gibi, ölen kişiden yoksun kalan insanların hayatlarını çok daha kötü hale getiriyor. Kişinin intihar etmesinin ona yakın olanların hayatı üzerinde oldukça menfi bir etkisi oluyor. Bir Epiküryen kendi ölümünden sonra neler olacağıyla ilgilenmemekte kararlı olmasına rağmen, ölen zarar görmese de ölen kişiden yoksun bırakılanlar acı çekecektir. Var olmakla ilgili başka bir trajedi de geride kalanların intihar eden kişinin ölümüyle ondan yoksun bırakılmasıdır. Kendimizi adeta bir tuzağın içinde buluruz. Artık dünyaya gelmişizdir. Varoluşumuzu sonlandırmak sevdiklerimize derin bir acı verir. Potansiyel ebeveynler üredikleri zaman kurdukları bu tuzağı iyi düşünmeliler. Dünyaya gelen insanın dünyaya gelmekten memnun olmadığı takdirde kendisini öldürebileceği varsayımıyla çocuk yapılamaz. İnsan artık dünyaya geldikten ve başkalarıyla bağ kurduktan sonra, intihar hiç çocuk yapmamış olmanın acısını gölgede bırakacak derecede acıya sebep olabilir. İntiharı düşünen bir insan bunu bilir (ya da bilmelidir). Bu, intihar önünde önemli bir engel teşkil eder. Kişinin hayatı kötü olabilir, fakat kişi onu sonlandırmanın ailesi ve arkadaşları üzerindeki etkisini de düşünmelidir. Bazen hayat o kadar kötü bir hale gelir ki, kişinin sevenlerinin o kişinin hayatta kalmasındaki çıkarı kişinin varoluşunu sonlandırmaktaki çıkarına ağır basamaz. Bu durum kısmen, hayatı sürdürmenin kişiye yük olduğu koşulların özelliklerine bağlıdır. Her kesin taşıyabileceği yük farklıdır. Bazen aile fertlerinin kişinin yaşamaya devam etmesini istemesi etik olmayabilir. Başka durumlarda ise hayat kötü olsa da, kişinin kendisini öldürmesini ve ailesi ile arkadaşlarının hayatını da zaten olduğundan çok daha kötü bir hale getirmesini gerektirecek kadar kötü değildir.