Gönderi

"Yer, yer değilken, su, su idi," diye anlattı öğrencisi David'e. "Başka bir şey yoktu. Bir uçsuz bucaksız su, bir dolu su, dört bir yanı doldurmuştu. Tanrı Kara Han, bu yalnız su üstünde, beyaz bir iri kaz olmuş, uçuyordu. Ne bir ses, ne bir nefes! Yalnızlığı ve bomboşluğu Tanrı Kara Han'ın yüreğine doluyordu. "Tanrı, Tanrı iken bile korkuyordu! Ulu su, orta yerinde yarıldı, 'Kara Han! Kara Han! Kara Han!' dedi, 'Sana teklik yaraşır! Tanrı'ya teklik gerek!' Tanrı Kara Han, daha iyi duymak için şu yüzüne indi. Avuçlarında sakladığı Zaman, bir aman, bir ferman dilemeden fırlayıp kaçtı! Su, Zaman'ı bir kral gibi karşıladı. Bu özgürlüğün başlangıcıydı.
·
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.