Gönderi

"Her evden ayrılırken..." dedi Nisan, "Duvarlara notlar bırakırdık.'' "Nesiniz siz, domates profesörü mü?" dedim geçen sene evin dış duvarına yazdığımız bir cümleye atıfta bulunarak. Nisan duygulanarak güldü. "Ne güzeldi.'' dedi, "Başımıza gelenleri saymazsak tabi... Biz bizeydik. Şimdi onlar da var..." "Bu seni mutsuz mu ediyor?" diye sordum. Omuz silkti. "Bilmiyorum ki. Biraz samimiyetsizlik seziyorum.. Sonuçta bize yabancılar." "Ama aslında en başta biz de birbirimize yabancıydık." dedim, "Beş yabancıydık. Beş dost olduk." Nisan başını kaldırıp dolu gözlerle bana baktı. "Ama şimdi yine yabancı gibisiniz... Yani sen ve Uraz..." İç çekerek önüme döndüm. Oturduğumuz bank hem evin verandasını yandan görüyor hem de yan yana dizilmiş pencerelerimize bakıyordu. Uraz'ın penceresindan yansıyan loş turuncu ışık bile kalbimi sızlatıyordu. "Yabancı değiliz elbette." dedim, "Yalnızca böyle olması gerekti ve oldu..."
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.