Gönderi

Şehitler söz konusu olduğunda her şey daha kolaydı. Ne de olsa binlerce şiir vardı, onlar için yazılmış olan. Mezarlarının başına gidip okunabilirdi hepsi, ya da sessizce durulabilirdi. Ama bir gaziye, bedeninin yarısını vatanı uğruna rehin bırakmış birine söylenebilecek hiçbir şey yoktu. Kahramanlık kelimesinin sözlük karşılığı can bulup yanımızda durmuşken kendimizi o kadar aciz ve güçsüz hissetmiştik ki! Ne yapacağımızı bilememiştik. Her ne kadar onlar yaralandıkları anı çok gerilerde bırakmış gibi görünseler de, bizim için, hâlâ savaşmakta olan üstün varlıklardı. Belki de insanların çekingen bakışlarına alışkın oldukları için ilk lafı da onlar atmıştı: “Şafak kaç?” Söylemeye utanmıştık. Askerlik hizmetlerinde gazi olmuş insanlara, askerlik hizmetimizin her gününü saydığımızı söylemeye utanmıştık.
Sayfa 31
·
38 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.