Gönderi

İSTANBUL'DA KİME SORSAN ONU BİLİRDİ...
Ondan sonra artık, amcamın Konya'da yaptığı hizmet ve fütuhat gibi, Gönenli Hocaefendi de talebeleri okutur, besler; hayrat ve hasenat peşinde koşar dururdu. Boş ânı yoktu. Koca İstanbul'da kime sorsan onu bilirdi. 1980 yılındaydı. Sultan Ahmed Camiinde bir Cuma namazı kılayım, dedim. Erken gittim oturdum. Hocaefendi minbere çıktı, hutbeyi okudu. O kalabalığın arasında fakiri fark etmiş. Minberden inip, namazı kıldırmak için mihraba doğru giderken, "Namazdan sonra görüşelim." diye bana işaret etti. Kalmamı tenbih etti. Böyle zeki, uyanık, hareketli bir zattı. Namaz bitince bekledik. yanımız geldi, elini öptük görüştük. Tabiî hocanın işaret edip beklettiği adam kimdir, diye merak edenler oldu. Hoca onlara şöyle dedi: - "Cemaat-i Müslimîn, bu kardeşiniz kimdir, bilir misiniz? Kırk yıldır, Peygamber-i Zîşân'a civarında bulunan, Peygamber-i Zîşân'a komşu olan bir bahtiyardır. Ömrü Harem-i Şerif'in içinde, Eskiden Hazret-i Ebubekr-i Sıddîk'in evi olan, şimdiki Mahmudiye Kütüphanesinde ve eskiden Hazret-i Hasan ibni Zeyd'in evi olan şimdiki Şeyhülislâm Ârif Hikmet Kütüphanesi'nde geçer..." Hoca bunları ilâvelerle söyleyince, haydi, Medine-i Münevvere'den gelen zâtı kucaklayacağız diye bana bir hücum oldu... Neyse selâmlştık, kucaklaştık...
Sayfa 55 - 1.Kısım, (Konya, Çocukluk ve İlk gençlik Yıllarım), -Babam Hacıveyiszâde İbrahim Efendi-, Gönenli'nin Hizmetleri, Kaynak YayınlarıKitabı okudu
·
71 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.