Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Keşke Mika’nın çaylarından içip süpürgesapı’nda bir tur atabilseydim… Huysuz bir kütüphaneci ve ışıl ışıl parlayan bir cadı! Daha ne olabilir ki ? Korunmaya ve güçlerini kontrol altında tutabilmeyi öğrenecek üç küçük cadı…Olağanüstü bir malikane ve harika bir aile ortamı ve sevgi dolu kalpler ve sırlar.Biraz romantizm ve sihire kim karşı koyabilir ? Mika Moon 31 yaşında nadir cadılardan birisiydi. Yıllar boyunca insanlardan gerçek kimliğini saklamak zorunda kalmıştı. Çok küçük yaşta ailesini kaybettikten sonra Primrose onu bulmuş ve dadılarla büyütmüştü. Çocukluğunda da gençliğin de hiçbir zaman istediği sevgiyi görememişti onum bir cadı olduğunu öğrenen insanlar tarafından kullanılmaya başlamıştı ve kimseye güveni yoktu. Primrose’un yönetiminde olan Aşırı Gizli Cadılar Cemiyeti’de onunla birlikte yirmi bir cadı vardı ve bu cadılar geçmişte olan bir lanet yüzünden sadece yılın belli bir zamanlarında sadece iki kez bir araya gelirlerdi. Cadı olduklarını gizlemek keskin kurallardan birisiydi. İnsanların arasında yaşayan bu cadılar kendilerine göre hayatlarını dizayn ediyorlardı. Mika Moon da Cadı gibi davrandığı videoları internete yüklemiş on dört bin takipçi kitlesi olan birisiydi. Bunun tehlikeli olduğunu bilse de sosyal medya da insanlar bu yönde paylaşımlar yapıp dikkat çekmeye çalışıyorlardı ciddiye alınacak bir şey değildi. Tâki bir gün mesaj kutusuna “ Cadı Aranıyor” üç genç cadı için yatılı eğitmen aranıyor’ bildirimi düşene kadar… Bu mesajı ciddiye almaması gerekiyordu ama almıştı. Bu kesinlikle Primrose’un onaylamayacağı bir şey olmayacaktı o yüzden gizlice bunu yapacaktı sadece merakını giderecek ve dönecekti. Nowhere Malikanesine adım attığı an büyünün özünü hissetmişti burada üç çocuğun varlığından şüphe etmeye başlamıştı bile… Malikane sakinleri ile tanıştığında ve onların anlattıklarından sonra her şeyi anlamaya çalışmıştı bu üç çocuğun eğitime ve büyülerini kontrol altına alabilmeleri için bir eğitmene ihtiyaçları vardı kendini ne kadar gizlese de duyduklarından sonra gizlemenin bir anlamı yoktu. Çocukları gördükten sonra geçmişte yaşadığı zorluklar tüm berraklığıyla gün yüzüne çıkmıştı. Ne kaybederdi ki ? Bir ay içerisinde dairesinden taşınması gerekiyordu zaten. Mika sevecen malikane dostlarıyla gayet iyi anlaşıyordu kızlardan Rosetta’yı aşırı sevdim küçük olmasına rağmen o kadar bilgili ve eğlenceliydi ki anlatamam özellikle malikaneden ilk ayrıldığında ki heyecanı bambaşkaydı ilk defa toplum içerisine karışması ve tepkileri çok tatlıydı. Terracotta başlarda biraz huysuz olsa da zamanla Mika’yı benimseye başlamıştı. Ama malikanenin yakışıklı ve huysuz kütüphanesi Jamie için bu pek geçerli değildi. Mika’yı istemiyordu. Çocukları hiç riske atmak istemiyordu. Çocukların tek ebeveyni adeta geldiklerinden belli Jamie olmuştu o yüzden onları koruma iç güdüsü daha ağır geliyordu. Bu evde dile getiremediği daha pek çok sırlar vardı. Ama Mika’nın Işıl Işıl olması ona olan güvensizliğini ne kadar devam ettirebilirdi ki ? Mika tüm bildiği gerceklerin arkasında başka gerçekler de öğrenip kırılmıştı. Bu aileye güvenmişti ona ihtiyaçları vardı bunu anlıyordu ama kalbinin kırılmasına da engel olamıyordu ? Jamie onun kalbini geri alıp çocukların tehlike de olduğu durumdan çıkarabilecekler miydi ?
Aşırı Gizli Cadılar Cemiyeti
Aşırı Gizli Cadılar CemiyetiSangu Mandanna · Yabancı Yayınları · 202424 okunma
·
169 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.