Sokrates aslında yazılı bir eser bırakmayı düşünmemiştir. Devlet ise öğrencisi Platon tarafından not edilmiş bilgilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş bir eserdir. Felsefeyi içine alan en derin kavramlardan biri olan “doğruluk” üzerine konuşulduğu kadar açık ve kolay değil elbette.
Genel olarak kitapta da eğitimli ve okuyan birinin her durumda kendi çıkarını önde tutmadığını ve bunun doğrulukla nitelendirildiği aktarılıyor. Sokrates şöyle diyor: “Doğruluk, en iyi şeyle en kötü şeyin ortasında, yani haksızlık edip ceza görmemekle, haksızlığa uğrayıp öç alamamanın arasındadır.” Bu iki durum bir arada gerçekleşirse salt iyi bir insanın doğruluğuyla karşılaşmış oluruz. Keza adaletin sağlanması da bir doğruluk örneği değil midir?