Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İmza niteliğinde bir paragraf
İnsan, dinlendirici ve uzlaştırıcı ideolojiler aracılığıyla anlığını yatıştırabilir; içsel tedirginliğinden sürekli hazzı arayan etkinlikleri ya da işi aracılığıyla kaçmaya çalışabilir. Özgürlüğünü ortadan kaldırmayı ve kendisini kendi dışındaki güçlere teslim ederek bu güçlerin bir aracı durumuna dönüşmeyi deneyebilir. Ama doyumsuzluğu, tedirginliği ve huzursuzluğu sürer. Bu sorunun bir tek çözüm yolu vardır: Gerçekle yüz yüze gelmek, yazgısına kayıtsız bir evrendeki temelli tekbaşınalığını ve yalnızlığını kabul etmek; kendi sorununu kendisi için çözebilecek onu aşan hiçbir gücün bulunmadığını onaylamak. İnsan, kendini savunma sorumluluğunu ve ancak kendi öz güçlerini kabul etmek zorundadır. Ama anlam, kesinliği içine almaz. Gerçekte, kesinlik araştırması, anlam arayışını engeller. İnsani, güçlerini dışlaştırmaya zorlayan asıl koşul, kesinsizliktir. O, eğer paniğe kapılmadan gerçekle yüz yüze gelirse, yaşamın, insanın güçlerini ortaya koyarak, üretici bir şekilde yaşayarak kendi yaşamına verdiği anlamın dışında bir anlamı bulunmadığını kabul edecektir. İnsan, kendisi için önem taşıyan tek ödevi, güçlerimizi varoluşumuzun yasaları aracılığıyla konmuş sınırlamalar içinde tam anlamında geliştirme ödevini, ancak sürekli uyanıklık, etkinlik ve çaba sonucunda başarısızlığa uğramadan yerine getirebilir. O, şaşırmaktan, merak etmekten ve yeni sorular ortaya atmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyecektir. Ancak eğer insansal durumu, varoluşunda doğadan gelen ikiye bölünmüşlükleri ve güçlerini ortaya koymaktaki yeteneğini kabul ederse ödevini yerine getirmekte başarılı olabilecektir. Bu ödev, onun kendisi olması, kendisini savunması ve özellikle kendinin olan us, sevgi ve üretici çalışma gibi yetileri tam anlamında gerçekleştirmesi aracılığıyla mutluluğa erişmesidir.
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.