Gönderi

-Şimdi söyle bana bakayım Kâmran, gülbeşekeri beğendin mi? Genç adam gülerek cevap verdi: -Beğendim. -Sevdin mi? -Sevdim. -Bir daha söyle. -Sevdim. -Öyle değil, Kâmran, “Ben gülbeşekeri sevdim,” de. Kâmran bu çocukça ısrarı anlamayarak gülüyordu. -Ben gülbeşekeri sevdim. Feride, gözlerinde, yanaklarında ateşler uçarak, utancından kirpikleri titreyerek yüzünü ona yaklaştırıyor, yalvaran bir çocuk gibi boynunu büküyordu. Dudaklarında tutuk nefeslerle: -Bir kere daha, Kâmran, “Ben gülbeşekeri çok seviyorum,” de. Genç adam, istediği verilmezse ağlayacak çocuklar gibi bükülen, titreşen bu dudaklara heyecanlı bir hayretle bakıyordu. Sebebini kendinin de bilmediği gizli bir teessürle titrreyere: -Ben gülbeşekeri çok seviyorum, senin istediğin kadar çok seviyorum, dedi.
Sayfa 503 - İnkılâpKitabı okudu
·
68 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.