Bir gün yatağınızdan kalktığınızda güneşin doğmadığını her yerin zifiri karanlık olduğunu etrafta kimseciklerin olmadığını düşünün, ne ses, ne bir nefes, her şey sükuta ermiş sadece kendi nefesinizin sesi...
Gittikçe hızla çarpan kalbinizin ritmi bozuk atışlarını hissederek dışarı çıkmaya çalışıyorsunuz, kapı yok, el yordamı ile duvarları yokluyorsunuz ne pencere ne kapı...
Kabus gibi, paniklememeye çalışıyorsunuz, rüya mı gerçek mi diye etinize sıkı bir cimdik atıyorsunuz.
Evet her şeyi hissediyorsunuz, aklınız ve hafızanız yerinde, karanlık gittikçe koyulaşıyor.