Gönderi

312 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 22 hours
Kitabı şaşkınlıkla okudum desem yeridir. Üstelik son bölümde o kadar çok şey öğrendim ki kitabın kalbi gibi bir şeydi benim için. Gün içinde soluksuz okuyacağınız bir kitap bazı şeyleri çözmek için adeta zamanla ve sayfalarla yarış halinde gibi oluyorsunuz. Harding’li Prens Emory görev için çıktığı bu yolda gri dünyaya adım attığı an bu havanın ejderhadan kaynaklandığını çok iyi biliyordu. Ejderhadan nefret ediyordu bu görev için hazır bile değildi ama babası amansız ve zamansızca ölmüştü. Kralın erken ölümü yıllar boyu sürecek bir hazırlık sürecini Emory’den çalmıştı. İşte şimdi burada babasının yerini alıp kral olabilmesi için Ejderha’nın kalesin de onu fethedip bir genç kızı kurtarmalı ve gelini yapmalıydı. Bu asırlardır böyleydi bir miras gibi bu şekilde ilerliyordu. Ejderhayı öldürüp kızı kaleden çıkarttıktan sonra onun hiç bir şey hatırlamadığını anlaması çok zamanını almadı. Emory ona “Ama” ismini vererek başladı. Yolculuk boyunca ama için artısı olan tek şey bir vaşağı sahiplenip adını hüzün koymasaydı. Harding surlarına girdiği an artık bir prens olarak değil bir kral olarak kraliçesi ile dönmüştü. Ama için uzun ve yorucu bir süreç başlayacaktı. Bir ailesi olduğunu düşünüyordu ama Kraliçe Ana’dan öğrendiği kadarıyla Ejdarhaların ailesi olan kızları almadığını öğrendiğinde geçmişini sorgulamaya ara vermişti. Emory başlarda ne kadar iyi birisi olsa da kaleye geldikten sonra bambaşka birisi oldu vaşaktan nefret etmesi bir tarafa Ama’ya da aksi şekilde değişmişti sanki. Vaşak Emory’ye göz dağı vermemeliydi onu kontrol altında tutabilmeliydi. Ama gün gelip vaşağını özgürlüğe bırakana kadar. Ve sonra Ama her şeyi yavaş yavaş çözmeye başladı onun silahı kendisiydi ve bu çıkmazdan kendisini nasıl çıkaracağını çözmüş durumdaydı…
Damsel
DamselElena K. Arnold · Balzer + Bray · 201813 okunma
·
288 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.