Gönderi

Bakın eğer biri, benim gibi biri diyelim; gördüğü, hissettiği, algıladığı hiçbir şeye güvenemeyeceğinin farkına varır, yalnızca bilinmezlikle, belirsizliklerle kuşatılmış olduğu kanaatine erişirse hayallerinin elinde oyuncak olduğunu algılarsa hiç üzülmez. Bunu bir olumsuzluktan ziyade hayati bir gereklilik olarak algılar. Kendisinin de er ya da geç bu duruma intibak etmesi gerek- tiğini kavrar. Hayal hayatın temel yapı taşlarından biridir. Bizim hasmımız değil, bizi ayakta tutacak vasıtaların en önde gelenidir. Heraklit kainatı hiçbir planı olmayan zaman tarafından tanzim edilmiş bir karmaşa yığını olarak görüyordu. Zamanı da istediğinde devirip sağa sola saçtığı istediğindeyse düzenli bir biçimde üst üste dizdiği renkli taşlarla oynayan bir çocuğa benzetiyordu. Ne kadar yerinde bir teşbih! Zaman bir hükümdara, bir sanat- çıya benzer. Amaçsız tutkularını vücuda getirerek önce dünyayı peşlerine takarlar. Sonra da bizi anlamsızlığa, boşluğa iterler. Bir taraftan da kendi yarattıkları kanunların kölesi haline gelirler. İşte böyle bir dünyada yaşıyoruz. Dünyayı işleten kanunlara karşı çıkabiliriz elbette. Ama biz de bu kanunların parçasıyız ve onlardan kurtulma imkânımız da yok. Kısacası burası hataların ve hayallerin en önemli faktörler olduğu bir dünya."
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.