Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

153 syf.
10/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
ilim-bilim-din ortaklığında yeni bir Türkiye.
Dehlizin Fedaileri'ni okurken , daha doğrusu sona yaklaşırken şöyle bir şey hissettiğimi hatırlıyorum: Lütfen devam kitabı olsun. Son sayfada "devamı gelecek" diye bir taahhüt okuyunca rahatlamıştım. Çünkü yarım kalmış hikayeleri sevmem :) İyi ya da kötü nihayete ermek iyidir. Birinci kitapta Ömer, Yağız, Zülfikar ve Sedat'ın görevleri belirlenmişti. Bu kitapta bu görevleri yerine getirirkenki durumları ve sonrası anlatılıyor. Öncelikle, Bilim Kurgu her zaman ilk tercihim olduğu için kitaba +1 puan veriyorum. Sonra da bu bilimin ve kurgunun inanç esaslarına dayandırılarak ya da değinilerek birleştirilmesine de +1 veriyorum. Kitabın beni heyecanlandırma sebebini kendimce anlatayım. Her zaman savunduğum bir şey var: Müslüman akıllı olacak. Arapçada "sin, lam, mim" kökünden oluşup bu kökten türeyen "teslimiyet" anlamına gelen 'müslüman'ın tek teslimiyeti Allah'a ve hükümlerine olacak. O'nun dışında hiçbir şeyi takmadan ilime, bilime yürüyecek. Kur'an-ı Kerim'i laf olsun diye okumayacak. Nerede ne işaret var diye sorgulayacak. Ayetlerden hesapla kitapla bir şey çıkarmaktan bahsetmiyorum ben. Bu kadar Kur'an'ı okurum, evet ne tefsir gücüm ne de öyle bir bilgim var ama bazı ayetler bana başka başka pencereler açıyor. Söylesem deli derler. Ama biliyorum ki Allah(c.c) kitabında bize olanı da olacağı da anlatmıştır. O yüzden bilimin Müslümanlar için anlamının değişmesini çok isterim. Ötelere bakmasını bilmeli bir müslüman. Kitabın teknoloji, bilim ve kimine kurgu gelen bu tarafını extra sevmem bu sebeptendir. Şu kadar söyleyeyim, bir gün ışınlanma olacağına inanıyorum, o yüzden şu altınların ülkemize getirilmesi olayı baya yükseltici :) Din, ilim, bilim ayrılmaz bir bütündür. Sac ayağı gibi. Lütfen kitabın bir ütopik kurgu olduğunu bilerek okuyun. Ama bir gerçeği atlamadan. Yazılanlar ütopik gelebilir, kurgu olabilir ama artık dünya devlerinin silahla alt edilemeyecek teknolojiye sahip olduğu bir dünyada savaşacaksak, yarışacaksak, direneceksek eğer, bunun yalnızca bu ütopyada geçtiği gibi, ilim-bilim-din üçlüsüyle mümkün olduğunu unutmayalım. Bir sürü şey yazmak istiyorum , çünkü konular yoğun ama instagram malum, sadece şunu söyleyeceğim, operasyon bittikten sonra içimden dedim ki, peki ya Kudüs? Öyle bir his geldi. Çok değil 2 sayfa sonra şimdi sıra sancağı Kudüs'e dikmeye gelmişti diye bir cümle okudum. Gidişatı hissedebilmek diyorum ben buna. Osmanlı ile övünmek kolay, elimizdeki imkânlarla kendi gerçekliğimizi yaşayalım. Teknoloji olmadan hiçbir şey olmaz. Dünya kaçtan büyük değil bilmiyorum ama bazen çok küçük olduğunu biliyorum. Diyeceklerim bu kadar . Kaleminiz mübarek olsun:)
Ömer Faruk Karaman
Ömer Faruk Karaman
Dehlizin Fedaileri II
Dehlizin Fedaileri IIÖmer Faruk Karaman · Gece Kitaplığı · 04 okunma
··
25bin görüntüleme
Gülşen Gülşen okurunun profil resmi
O kadar güzel yorumlamissin ki hocam okurum ben bu kitabı teşekkür ediyorum fikirlerine katılıyorum bilim Müslümanların tekelinde olmalı
Seren okurunun profil resmi
Gülşen Gülşen
Gülşen Gülşen
kitabın içeriğine girince ipucu, detay oluyormuş bu platformda:) o yüzden elimden geldiğince yüzeyden değindim. Umarım beğenirsiniz.🥰
1 sonraki yanıtı göster
Ömer Faruk Karaman okurunun profil resmi
Seren Hanım güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim 🌹
Seren okurunun profil resmi
Rica ederim, inşallah daha çok kitaplarınızı okuruz.✍🏻🤲🏻
Seren okurunun profil resmi
Serhat kara
Serhat kara
Serhat bey ben de dinin zorla bilime, bilimin zorlayarak dine uydurulmasına şiddetle karşıyım. Çünkü inancım gereği dinin öyle her hali ispatlanabilir bir olay olduğunu savunmuyorum. Öyle olsa, ispatlanabilir olsa zaten herkes kabul eder , olur biter. O zaman da elmasın kömürden, Ebubekir'in Ebucehil'den bir farkı kalmazdı. Dediğiniz gibi, konular yoğun ve hiçbir kitap hakkınca aktaramaz. Benim burada savunduğum şey müslümanların safi tefekkürler görevlerini yerine getirdiğini sanmasının büyük hata olması. Kutsal kitabımızda sürekli akletmezler mi diyor. Savunduğum şey müslümanların akleden, araştıran tarafa geçmesi. Ayrıca belki bu konuda milyonlarca makale vardır bilmiyorum ama benim yazdıklarım şahsi fikirlerimdi, bu konuda ben değil kimse otorite olamaz. Din budur, bilim şudur demek imkansız. Biri sürekli değişen, gelişen bir şey diğerinin , yüzyıllarca taze ve güncel kabul edilen net kuralları. Kalbimin tam kanaat ettiği şey de şudur: Din insana bilimde ileri gitme demiyor gibi ilk ayetiyle de teşvik ediyor. Herhalde oku demekten kasıt kitap oku demek olamaz sadece. Kainatı okuyan her insanın Biliiiiim diye bağıracağı da aşikar. Sizin de belittiğiniz gibi bu konular sayfalara sığmaz. Bu platforma da. Şahsi kanaatim özellikle inançlı insanların kendi tabularını yıkmasının teşvik edilmesi yönünde. selametle.
Serhat kara okurunun profil resmi
Saydığınız bu üç konu yan yana işlenmesi ve ve hayatımıza sağlıklı etki etmesi pek mümkün görünmüyor neticede bir taraftan araştırma geliştirme ve sorgulamayı oğutleyen bir kavramın karşısında safi tefekkür u koyuyorsunuz ve aynı anda bu iki değerin herkesçe kabul görmesini bekliyorsunuz yanılıyorsunuz. Her hangi bir konuda ilim sahibi olabilirsiniz lakin bilim ve din konularında mutlaka çatışma çıkacaktır. Son olarak bu kadar teferruat gerektiren bir konuyu yüz elli sayfa ile özetlemek bir başarıdır.. bravoo
Benjamin H okurunun profil resmi
Biz Kur'an şakirdleri olan Müslümanlar, bürhana tabi oluyoruz. Akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-i imaniyeye giriyoruz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.