Öteden beri, insanların gülerken kendilerini ele verdiklerini düşünmüşümdür. Sahte bir bakış, sahte bir ses
tonu takınabilir, hareketlerimizi kontrol edebiliriz. Ama başka birisi gibi gülmek, çok zordur. Sahipleri kadar sinirli gülüşler bilirim. Gösterdiğinden çok daha fazlasını gizleyen kapalı
ağızla gülüşler. Umutsuzca ilgi çekmeye çalışan çıngıraklı kahkahalar. Sanki ıstıraptan kaçıyormuş gibi, bitmek tükenmek
nedir bilmeyen, upuzun gülüşler. Güven kazandıkça, yavaş yavaş tırmanan gülüşler. Bir kez çınlayan, havayı bölen, sonra bıçak gibi
kesilen gülüşler. Görmüş geçirmiş, boğuk gülüşler.
Bunların hiçbiri onun gülüşüne benzemiyor.