Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ebu el-Hasen el-Eş`arî Hayatından bir kısım
Mutezilîlerin fıkıh ve hadis âlimlerine karşı giriştikleri hücum şiddetlenmişti. Bunların hücumlarından ne bir tanınan fıkıh âlimi, ne de meşhur bir muhaddis kurtulabilmişti. Bu sebeple insanlar Mute-zililerden nefret etmişlerdi ve bunların adlan belâ ve musibetlerle anılırdı. Gitgide düşmanlık daha da kökleşmişti. Öyleki insanlar Mu­tezilîlerin iyiliklerini İslâmı savunmalarım, îslâm uğrunda çektikleri eziyetleri, zındıklara ve nefsine uyanlara karşı koymalarını unuttu­lar. Bunları, insanlar; halifeleri, her takva sahibi imamı ve her doğ­ru yolu gösteren muhaddîsi sorguya çekmeleri için kışkırtanlar şek­linde anıyorlardı.Mütevekkil adlı halife, iktidara gelip Mutezilileri çeşresinden uzaklaştırıp, hasımlarını kendisine yaklaştırınca ve âlimlerden zin­cirleri çözünce fıkıh âlimleri ve inanç meselelerini sünnetin ışığında anlamaya çalışan hadis âlimleriyîe bunlara karşı koymaya girişti. Mutezilîlerin tartışma usûlünü iyi bilen ve onların görüşlerini kabul­lenmeyen bazı âlimler onlarla sert tartışmalara giriştiler. Arkaların­dan avam tabakası bunları destekliyor, bir kısım havas da bunlara katılıyordu. Ayrıca halifeler de bu âlimlere yardım ediyordu.H.z yüzyılın sonlarına doğru ortaya gayret ve metanetleri ile seçilen iki âlim zât çıktı. Bunlardan biri Basra`da ortaya çıkan Ebu el-Hasen el-Eş`arî, diğeri ise Semerkant`da bulunan Ebu Mansur el-Mâtûridî idi, İmam-ı Eş`arî ile İmam-ı Mâtûridi`nin Mutezile mez­hebine yakın ve uzak olma derecelerine göre aralarında ihtilaf bulun­masına rağmen, bunların her ikisi de Mutezileye karşı çıkmakta tam bir ittifak içinde idi.Şimdi Ebu el-Hasen el-Eş`ari`yi anlatalım; daha sonra söz Matû-ridî`ye gelsin. İmam-ı Eş`ari H, 280 da CM. 873) Basra`da doğdu. H. 330 küsurda M. 935) vefat etti. İmam-ı Eş`ari üm-i kelâmı Mutezill-lerden tahsil etti. Onun devrindeki Mutezili hocası Ebu Ali el-Cübbâİ`-ye talebelik yaptı. İmam-ı Eş`ari konuşmasını çok iyi bildiği ve yaşlı bir kimse olduğu için, hocasının yerine kendisi tartışmaları yürü­türdü.İmam-ı Eş`ari, Mutezilîlerin sofralarından gıdalanması ve düşün­ce ürünlerinden faydalanmasına rağmen, Mutezilîlerden düşünce ba­kımından uzaklaşmaya karar verdi. Fıkıh ve hadis âlimlerinin gö­rüşlerine meyletti, halbuki Eş`arî fıkıh ve hadis âlimlerinin meclisle­rinde bulunmamış ve akaîd ilmini bunların metoduyla okumamıştı. İşte bu nedenle İmam-ı Eş`arî belirli bir süre evinden dışarı çıkmadı. Mutezile ve ehl-i sünnet fırkalarının delillerini karşılaştırdı. Netice­de belirli bir görüşe vardı, bunun üzerine evinden dışarı çıktı. İn­sanları bir araya toplanmaya çağırdı, cum`a günü Basra şehrinde bulunan «el-Mescid el-Câm» adlı caminin minberine çıktı ve insan­lara şunları söyledi:— Ey insanlar! Şüphesiz ki beni tanıyan tanımıştır, tanımaya­na ise şimdi kendimi tanıtacağım. Ben filan oğlu filanım. Kur`an-ı Kerim`in mahluk olduğunu, Allah`u Tealâ`mn âhiretde gözle görü­lemeyeceğini, kötü fiillerin benim gibi kullar tarafından yapıldığım söylerdim. Şimdi ise ben tevbe ettim, kesinlikle vaz geçtim. Mutezililere karşı çıkmaya ve onların rezilliklerini ortaya koymaya karar verdim.Ey insanlar topluluğu! Bu müddet zarfında sizin gözünüzden kayboldum. Çünkü ben delilleri inceliyordum, bana göre deliller birbirine denk geldi ve bunlardan herhangi biri diğerine tercihe şayan olmadı. Bunun üzerine Allah`ü Tealâ`dan bana doğru yolu gös­termesini diledim. O da bana şu kitaplara yazdığın; itikadı ilham et­ti. Şu elbisemden soyunduğum gibi, şimdiye kadar inandığım eski şeylerden soyundum.» Eş`ari bunları söyledi ve üzerinde bulunan el­bisesini çıkardı, fıkıh ve hadis âlimlerinden oluşan ehl-i sünnet vel-cemaat yoluna göre yazdığı şeyleri insanlara dağıttı. Muhammed ebu zehra - Mezhepler Tarihi
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.