Her kim hayat-ı fâniyyeyi esas maksat yapsa, zâhiren bir cennet içinde olsa da mânen cehennemdedir. Ve her kim hayat-ı bâkıyyeye ciddî müteveccih ise saadet-i dâreyne mazhardır. Dünyası ne kadar fena ve sıkıntılı olsa da; dünyasını, Cennet'in intizar salonu hükmünde gördüğü için hoş görür, tahammül eder, sabır içinde şükreder...