Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Siyah Lale aşığı adama
Kitapla çok farklı bir şekilde tanıştım. Kitabı daha önce duymuştum ama açıkçası bu kadarını beklemiyordum. Alexandre Dumas tarafından 1850 yılında kaleme alınan romantik bir eser. Çok detaya girmeden bahsedeceğim(spoiler içerir!) Ben bu kitabı kısa sürede elime alıp bitirdim. Şunu söyliyeyim kitabın başı başta sıkıcı geliyor sarmıyor gibi hatta başta kitabın adıyla bu konunun ne alakası var diyeceksiniz ama yazar öyle bir yerden devam edip ele alıyor ki kitap muazzam bir yere doğru gidiyor ve merak edeceksiniz devamını, olaylar zincirini, akışını işte kitap o süreden sonra çok akıcı olmaya başlıyor. "Kötülük insan ruhunu ele geçirdiğinde çok hızlı yol alıyordu." Bu alıntıyı başta okuduğunuzda size normal beğendiğiniz alıntılardan biri gibi görünecek aslında kitabı anlattığını sonradan anlayacaksınız. Kıskançlığın ne kadar kötü olduğunu bu kötülüğün insanın içine hızla yayıldığı ve kıskançlığıyla bir insanın hayatına mal olduğunu hırs ve kinin insanları nereye sürüklediğini, herşeyin fazlasının zarar olduğunu gözünün önündeki şeyi kıskançlığı yüzünden göremediğinin o duygu yüzünden herşeyi unutan bir adamın daha fazlasını istiyor diye onun yapamadığı şeyi başkasının yaptığını görünce içine büyük bir kötülük, kıskançlık giriyor. Bu kıskançlığıyla neler yaptığını okuyacağız. Diğer taraftaysa suçlanan bir adam, hayatını siyah laleyi bulmaya adayan bir adam... Siyah lalelerin soğanını bulan adam daha sonra bir devlet haini olarak esir alınacaktır. Sonrasında onun hikayesi başlıyor. Hayatı lalelerden ibaret olan bir adamın hayatına lalelerinden çok sevdiği biri girecektir. Başta onu zorlu bir süreç hatta ölüm bekliyordu. Ölmeden önce lalelerini Rosa'ya veriyor bir de vasiyet yazıyor açıkçası ben öleceğini bekledim kitap orada büyük bir ters köşe yaptı. İlerleyen zamanlarda bir seçim yapacak ama o seçimin yanlış olduğunu gerçek sevgisi yerine laleye olan büyük hayranlığını, sevgisini seçecek. Açıkçası ben hep bir mutsuz son bekliyordum oldu mu olmadı mı söylemeyeceğim. Şunu da eklemek istiyorum bir insan suçsuzsa ya da suçluysa er yada geç bunu kanıtlar kanıtlanır belki gerçek hayatta örnekleri çok azdır ama kitaplarda çoğunlukla böyledir. Şunu unutmayın siz istemeseniz de, saklamaya çalışsanız da boşa çaba gösterirsiniz gerçekler gün yüzüne çıkıyor belki erken belki geç. Rosa'nın çabasını mücadelesini özellikle saflığını çok sevdim aslında kendimi görmüş gibi oldum. Okuma yazma bilmediği halde bir zindanda ki adamdan (aşık olduğu adamdan ) okumayı öğrenmiş Rosa. "Diğerleri için konuşan bu mektup benim gibi zavallı bir ahmak karşısında sessiz kalıyordu." Bu alıntıdan sonra Cornelis ona okumayı da yazmayı da vaftiz babasının kutsal kitabıyla göstermiştir. Rosaysa her akşam Cornelis' in onun için zamanında yazdığı vasiyeti okuyordur. Gelelim asıl karaktere Cornelis Van Baerle uzun zamandır kitap karakterlerine hayran olmamıştım en son (Martın Eden'e) büyük bir hayranlığım vardı. Bunu Carnelis yıktı kendisini hayranlıkla okudum. Yer yer kızsam da ona, Cornelis hatasını görüyordu hatta bir ara en sevdiği iki şeyi de kaybetmişti. "Bir çiçek ve bir kadın, her ikisini de sonsuza dek kaybetmişti." Her ikisinin olmayışı özellikle de Rosa'dan haber alamayışı Cornelis'i 1 hafta üzüntüden yataktan çıkarmamıştı. O ara çok acı çekti yer yer acı çektiğini okuduğumda keşke öldürülseydi dedim ama iyiki de ölmemiş ki hayata mücadelesine devam etmiş. Her kötü koşulda da insanların sığınabilecekleri iyi şeyleri olduğunu göstermiştir. Siyah lalesi ve çok sevdiği Rosası onu hayata tekrar bağlamıştır. İkisinin aşkını okumak muazzam bir duyguydu. Eminim bir çok okuyucu da çokça beğenecektir. Son olarak kitabın son cümlesi son alıntısı kitabı en çok anlatan ikinci alıntıydı. "Bazen insan kendisinden çok mutluyum deme hakkını asla bulamayacak kadar çok acı çeker." Kitabın yazılış amacını ve vermek istediği mesajların en büyüğünü bu alıntıyla görmüş olacağız. Siyah lalenin önemini o zaman girilen mücadeleyi okuduktan sonra anlayacaksınız. Benim de size eklemek istediğim bir şey var : "Hiç bir şey için üzülmeyin demeyeceğim üzülün, ağlayın ama şunu da unutmayın o üzüntülerden sonra mutlu olacaksınız o ağlamalarınız birer gülümsemeye, kahkahaya dönüşecek yeter ki siz umudunuzu kaybetmeyin. Her insan çabaladıktan sonra istediği her şeye kavuşur. Önünüze engel koyulsa da çelme takmaya çalışsalarda hiç bir şeye aldırış etmeyin Mutlu olun çok mutlu olun. İyi okumalar :)
Siyah Lale
Siyah LaleAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202114,1bin okunma
·
89 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.