Pür-neşât olduk yine sûr-i sürûr-efzâyile
Burc-ı devletde mukârin oldu hurşîd ay ile
Kâse-i nîmet şükûfe, şûr olmuştur bahar
Mutrıp eylerdi edâ bülbül figanın nây ile
Şule salmış her taraf sahn-1 felekde âfitâb
Anda san bir kâse-i çînî tutar zerdâyile
Sidre-kâmet lâle-had gılmânlar ile her gören
Vasf ederdi ursgâhı cennetü'l-me'vâyile
Aşkî (XVI. yy.)
KapıKitabı okuyor
·
241 views
Sevinçlere sevinç katan şu düğün sayesinde coştukça coştuk. O kadar ki devlet burcunda ay ile güneş birbirine yaklaştı.
Düğünün kendisi bir bahar kesildi, ikram edilen yemek tabakları da o baharın çiçekleri... Bahar bülbülleri yerine de mutrıplann ellerindeki çalgılar, neyler...
Bu düğün dolayısıyla güneş, sanki içi zerde dolu bir çinidir de gök kubbenin her yanına cömertçe Işıl Işıl nimetini yaymaktadır.
Düğün meydanını görenler Sidre boylu, lale yanaklı hizmetkârlara/güzellere bakarak orayı huri ve gılmanlarla dolu Me'va cennetine benzetirler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.