Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

İbn Kayyim şöyle demiştir: Aklına senin için garanti edilmiş konuları getirip üzülme! Şunu iyi bil ki, rızık ve ömür birbiri ile paraleldir. Her ikisi de garanti edilmiştir. Şöyle ki, ömür devam ettiği sürece rızık gelir. Allah'ın hikmeti gereği rızık yollarından biri kapanırsa rahmeti gereği ondan daha iyi bir başka yol açılır. Mesela ceninin halini bir düşün. Ona rızkı bir tek yoldan, göbek kordonundan ulaşır. Çocuk anne karnından çıkınca bu yol kapanır. Ama onun için iki yol birden açılır. Bu yollardan gelen rızık daha güzel, daha lezzetli ve öncekine göre daha çoktur. Emzirme süresi dolunca sütten kesme ile bu iki yol kapanır. Bu defa dört yol birden açılır. Bu yollardan ikisi yemeye, ikisi ise içmeye yöneliktir. İnsan, hayvanları ve bitkileri yer, suları ve sütleri içer. Bunlarda türlü türlü faydalar ve lezzetler vardır. İnsan ölünce bu dört yol kapanır. Ancak Allah Teâlâ kulun ebedi mutluluğu hak etmiş olması durumunda sekiz yol açar. Bu sekiz yol cennetin kapılarıdır. Kul, bunlardan dilediğinden içeri girer. İşte böyle... Hak Teâlâ mümin kulundan bu dünyada bir şeyi esirgediği zaman mutlaka ona daha iyisini verir. Ancak bu durum mümin olmayanlar için söz konusu değildir. Allah Teâlâ mümin kuluna basit menfaatleri vermeyebilir. Bu tür menfaatlerin o kula verilmesine rıza göstermeyebilir. Çünkü ona daha büyük ve nefis nimetler vermek ister. Kul kendi menfaatleri ile Allah'ın lütfunu, keremini, hikmetini ve cömertliğini bilmediği için kendisi için saklanan ile kendisine verilmeyenler arasındaki farkı bilemez. Aslında insanoğlu peşin olanı sever. Peşin olan şey kötü ve basit olsa da o bundan vazgeçmez. İnsanoğlu her ne kadar daha değerli olsa da sonra verileceklere ise daha az ilgi duyar. Kul Rabbine karşı insaflı olsa... Ama nerde?! Eğer insaflı olabilse Allah'ın kendisinden bu dünyadaki nimetleri, lezzetleri ve menfaatleri esirgerken bunları ona vermesinden daha lütufkar olduğunu anlardı. Çünkü Allah Teala bu nimetleri daha sonra ona vermek için esirgemiştir. Onu bir takım musibetlerle afiyet nimetini tattırmak için sınamıştır. Onu daha güzel ödüllendirmek için sınamıştır. Onu tekrar diriltmek için öldürmüştür. Onu bu dünyaya tekrar huzuruna gelmek için hazırlık yapması ve kendisine götürecek yola girmesi için göndermiştir. "İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren de O'dur. "(Furkan:62) "Düşünmediler mi ki, gökleri ve yeri yaratmış olan Allah, kendilerinin benzerini yaratmaya da kadirdir! Allah, onlar için bir vâde takdir etti. Bunda şüphe yoktur. Ama zalimler, inkârcılıktan başkasını kabullenmediler. " (İsra:99) |Ahiret Hayatı, Mahmud el-Mısrî Ebu Ammâr,sf:688
Sayfa 688Kitabı okudu
··
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.