Gönderi

Bir zamanlar burun kıvırdığım bakışlarla iletişim kurma töresine kısa sürede kendimi iyice vermiş, süratle bu işte hüner kazanmıştım. Gençlik yıllarımda arkadaşlarla bir sinemaya gittiğimizde, bir lokantada hep birlikte otururken ya da adaya bahar gezintisine giderken, vapurun üst salonunda aramızdan biri, "Beyler, şuradaki kızlar bize bakıyor!" dediğinde, bazılarımız heyecanlanırken ben bu sözü hep şüpheyle karşılardım. Çünkü aslında kalabalıkların olduğu yerlerde kızlar çok seyrek olarak etraftaki erkeklere bakar, bakarken göz göze gelirlerse de, ateşle karşılaşmış gibi bakışlarını hemen korkuyla kaçırır, bir daha da o yöne hiç dönmezlerdi. Keskinlerin evine akşam yemeklerine gitmeye başladığım ilk aylarda, hep birlikte televizyon seyrederek yemek masasında otururken hiç beklenmedik bir anda göz göze geldiğimizde, Füsun da bakışlarını işte böyle, ateşle karşılaşmış gibi kaçırırdı benden. Bunun, bir Türk kızının sokakta bir yabancıyla karşılaşınca yaptığı hareket olduğunu hisseder, hoşlanmazdım. Ama daha sonra Füsun'un bu hareketi, masada otururken beni kışkırtmak için yaptığını düşünmeye başladım. Bakışma sanatını öğrenmeye yeni başlıyordum.
Sayfa 326 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
·
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.