Gönderi

Türk romanı, bazı istisnaları bir yana bırakırsak, gerçekçi çizgiden pek ayrılmamıştır. Eleştirmenler de, çoğunlukla, gerçekçi yöntemi övüyor, romanın başarısı için vazgeçilmez bir yöntem sayıyorlardı. Egemen görüş sanatın sanat için değil toplum için olduğu görüşüydü ve hele 1960'lardan sonra, G. Lukács'dan yapılan çevirilerin de etkisiyle klasik gerçekçilik yetersiz görülmeye başladı ve toplumcu gerçekçilik gözde yöntem oldu. Ancak 1980'lerde onaya çıkan yenilikçi roman bu durumu değiştirdi.
Sayfa 52 - İletişim Yayınları, 2. Baskı, 1994, İstanbulKitabı okudu
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.