Her şeyin, her ânın bir kokusu vardı ve kokular iç içeydi. Denizde rüzgârın, rüzgârda tuzun, tuzda taşın, taşta etin, ette sütün, sütte hüznün kokusu vardı (...)
O silgi sıranın altına düşerdi ama düştüğü yerden bulamazdık. 3 gün sonra sınıfın en köşesinden çıkardı, fiziksel olarak bu nasıl gerçekleşirdi hiç anlamazdık!