Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Komiteciler tarafından tertipli olarak çarşı ve pazarda herhangi bir suret ve bahane ile yakalanan Türkler önce Şişmanyan'ın huzuruna götürülürdü. Burada hüviyeti tespit edilen davalıların hâkimin huzurunda ifadeleri alınırdı. İki Ermeni şahidin şahitliği ile suçu veya borcu kesinleşirdi. Parayı ödemesi için güya nezaret altında bulundurulmak üzere icra kuvveti olan polis ve jandarmaya teslim edilen Türk, büyük binanın altındaki havasız bir ambara atılırdı. Bu ambarda komitecilerin emrinde çalışan canavar insanlar tarafından Türk'ün elleri arkalarına bağlanır, bazen ayakları yukarı gelmek suretiyle ve bazen de ellerindeki iplerle duvardaki çivilere asılırdı. Su, ekmek gibi hiçbir gıda verilmeyen bu Türk'e akla hayale gelmedik diğer vahşiyane işkenceler yapıldıktan sonra Şişmanyan tarafından verilen idam hükmü infaz edilirdi. Yani parça parça edilen Türk'ün cesedi kilisenin batı tarafındaki sokak içinde büyük kapının üstündeki Şişmanyan'ın oturduğu büyük odanın (bu oda yıkılmıştır) pencerelerinden sokağa sarkıtılırdı. Yine Komite tarafından sokak içinde toplanan Ermeni kadın ve çocukları yukarı odaya bağırırlar, "Kasap amca, bize bir okka et ver; amma sığır, koyun, keçi olmasın. İyi, yumuşak tarafından kıymalık olacak, Türk eti olsun ha!" derlerdi. Türkler, maruz kaldıkları bu cinayetler için medeniyet getirdiklerini söyleyen Fransızlara yüzlerce defa müracaat etmişti. Onlar ise "alacak davalarını halletmek üzere geçici bir mahkeme kuruldu" diye koca bir milletin vahşi bir canavar çetesinin cinayetlerine maruz kalmasına göz yumuyorlardı. Bu cinayetlere tahammül edemeyen İran Konsolosu Asaf Han ve İspanyol Hükümeti Konsolos Vekili Mösyö Keten, kiliseye giderek bu vahşi cinayetlere bizzat şahit olmuşlardı.
Sayfa 12 - Milli Mücadele ve İşgal Hâtıraları I, Büyük Kilikya Hıristiyan Cumhuriyeti Nasıl Kuruldu?; Kiliseye Sevk Edilen Türklere Ne Oluyordu?Kitabı okudu
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.