Nerde bir topluluk görürsen, tellâl,
hiç durma, bağır:
Kaçan bir kul gördünüz mü ey insanlar, de,
tertemiz kokan bir kul gördünüz mü,
ay parçası bir yüzü var,
baştanbaşa fitne.
Savaş vakti tez gider, de , tellâl,
barış vakti uysal olur, de.
Nerde bir topluluk görürsen, tellâl,
hiç durma, sor:
İnce boylu, güler yüzlü, tatlı sözlü,
tez canlı, çevik bir kul gördünüz mü?
Sırtında bir al kaftan taşıyor.
Kucağında bir rebap,
elinde bir yay var, de , tellâl,
Çaldığı hep güzel, hep sıcak havalar, de.
Nerde bir topluluk görürsen, tellâl,
hiç durma, bağır:
Onun bağından bir meyva
devşiren var mı ey insanlar, de,
onun gül bahçesinden
bir demet gül deren var mı?
İş ki çıksın bir habercik getirsin
biri ondan bana, tellâl
çıksın biri ondan bana bir şeyler desin iş ki,
söyle, verdim canımı ona gitti, tellâl,
verdim canımı ona gitti.
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi