Gönderi

DİN VE PARA BELASI İNSANLIĞIN SON İBRETİNİ YAŞATTI Sömürgecilerin iki temel araçları var; Biri din, diğeri para! Din ile beyin yıkar, uyuşturur görünmeyeni satar, para ile görünen madde gücü kimin elinde ise satın alır. Her ikisini de tehdit amaçlı ve korku amaçlı kullanır. Dinden çıkarsan cehennemlik olursun diyerek korkutur. Ve Bana hizmet etmezsen parasız aç kalırsın korkusu ile düşünmeyen düşüncesiz her insanı esir alır. İlk sömürge aracı para, ilk sömürgeci ideoloji dindir. Para takas zor olduğu için yaşamı kolaylaştırrmak adına icat edilir sonra sömürü aracına döner. Banka fikri ile bütün dünyada yaygın organize bir tefecilik düzeninin temeli İtalya da bir bank üzerinde sonbet eden iki kişinin birbirine borç para vermesi ve karşısında faiz alması ile atılır. Bütün dünyaya tefeciliğin ismini banka olarak yayılmasının ilk adımı olur. Bu kötü örneği şeytani akıl alır dünyayı ve insanlığı sömürmek esir etmek için kullanır. Para ve banka bu zalimlerin düzeni ile gerçek amacına uygun bir araç olarak kullanılamaz. Din ilk başta çok masum bir şekilde zulmü bitirmek adına insanlar arasından biri seçilerek kötülüğü yok etmek yerine iyiliği getirmek amaçlı bir mesaj olması gerekirken yine şeytani aklın eline bir fırsat verir. Ve din üretim merkezi bu yolla kurulur. Din hiç arzu etmediği halde şeytanlığın kurnaz zihninde ilk sömürgeci ideoloji olarak kendini bulur. O gün bugündür ortadoğu denen yere huzur mu gelir? Yetmez dini dünyaya yaymaya kalkarlar. Yerel bir zulüm genel bir zulme böyle döner. Us ve duyuncunu kullanan her toplum savaşını verir dinin yaşamı tayin edici baskısı ve korkusundan kurtulur. Cehaletin hüküm sürdüğü her yerde zalimler din sayesinde para ve gücün üzerine oturur. Ve gün gelir aynı zulmü yaşamak zorunda kalan insanlığın adı Türkler önce Selçuklu devleti sonra Osmanlı imparatorluğu devletini dini siyasete alet edenler yüzünden kaybeder. Tarihin akışını değiştirecek Türk Mustafa Kemal Atatürk işte böyle bir zamanda Türklük bitmesin ve yeryüzüne töre adaletini Türkler yeniden getirsin diye ilmi sır ile yine yaşamı buna hazırlık mücadelesi ile geçerek sahneye çıkar. Dini devlet yönetiminde sömürge ve zulüm aracı olmaktan, parayı bir tehdit amacı olmaktan çıkartan savaşı verir devrim yapar ve insanlığı yeniden dünyada Türk töresi sayesinde kendisi yaşarken sorunsuz yaşatır. Anadolu'nun gördüğü en huzurlu, gururlu ve üzerinde yaşayanların mutlu olduğu geleceğe umutla baktığı günler onunla başlar onsuz yeniden tersine döner. Onun gibi bir dahinin yeri bir türlü içinizde satılanlar yüzünden bir türlü dolmaz. Yerinde gözü olan kötülük madde gücünün esirleri toprak ağaları din ve parayı cehaletin bitmediği Anadolu'da, yeniden kullanarak devleti ele geçirirler. İlk dinin icat edildiği ve sonra üzerinde plan ve proje değişikliği ile sanki tanrı ile pazarlık yapmış gibi vaad edilmiş topraklar bizim olacak diye Mustafa Kemal Atatürk'ün yokluğunu fırsat bilerek bu din ve para adına terörü ortadoğu denen bataklığa parayla çakma bir devlet olarak kurarlar. Türk Cumhuriyeti'nin başına ise kendilerine hizmet eden birisini yeter söz milletindir din adına söyletir toplumu kandırır sanki çok iyi bir şeymiş gibi her mahallede bir milyoner üreteceğiz diye bu iki din ve para aracını yine Anadolu da Mustafa Kemal Atatürk'ün onların çöpe attığı projelerinin kuyruk acısı olarak bir intikam aracı olarak kullanarak yetmiş beş yıl Türk insanına darbeler, krizler, cinayetler, ırkçılık, mezhepçilik, bozgunculuk vb aklınıza gelen gelmeyen her kötülük zulüm ile yapılır. Bir asır sonra planlarını gerçekleştirmek için tüm hazırlıklar yapılır. O askeri darbelerin yapıldığı zamanlarda bir Türk çocuğu bu zulmü Mustafa Kemal Atatürk gibi bitirmek adına doğu Anadolu da güneş yeniden doğudan doğsun diye dünyaya gelir. Yaşamı bu sırrın uğruna mücadeleye döner çünkü düşman farkında olmadan o çocuğun yüreğinde bir yara açar kendi sonunu kendi getirmek için insanlığa bir fırsat daha verir. Düşman bütün maddi araçları ele geçirir cehaleti zaten din sayesinde taşeronları aracılığıyla çok iyi yönetir son darbeyi vurmak adına 11 Eylül 2001 tarihinde islam coğrafyasında terörü sözde bitirmek adına kendi terörlerini Anadolu'ya getirmek için aslında Türklere savaş açarlar. 11 Eylül 2001 tarihinde tanklardan daha büyük tehdit olan bankalarını daha güçlü hale getirmek için kur vurgunu ile bir gecede holding bankaları aracılığıyla siyaset ve adalet mekanizması göz yumarak servetleri büyüklüğünde serveti Türk ulusundan çalarlar. O gün o holdingin amiral gemisi diye anılan bankasının Mahmutpaşa şubesinden çalışan ve bu zulmü bitirecek olan o yaralı çocuk bunun bilgi ve belgelerini kimlerin nasıl kimler aracılığıyla bu hırsızlığı organize ettiğine gözleri ve kulakları ile canlı şahit olur. Ve o holdingin amiral gemisi diye anılan bankası bu krizden en güçlü çıkan banka biz olduk diye utanmadan övünür! İki yüz bine yakın bankacı içinde bir tek o çocuk bundan rahatsızlık duyar. Kaleyi içten yıkacağı günlere doğru ilerlerken ülkenin başına 28 Şubat operasyonu ile bir oyun oynanır ve oval ofis cesaret madalyalı biri onların adına devlet yönetmek nedir bilmeden medya desteği ile önceden çeşitli yöntemler ile hazırlanan toplum sayesinde seçimleri kazanır ve 2002'de Türk ulusunun neyi var neyi yok dini siyasete Anayasal suç olduğu halde kullanarak bu şerre satar. Hatta kendisine birde eşbaşkan unvanı verilir yönettiği ülkenin topraklarını da isteyen projede Türk ulusunun haberi olmadan görev alır otuz iki ayrı yerde bu görevini cesaretle itiraf eder. O Türk genci bütün bunları karanlık sicil gibi tutar. Yeri gelir aleni ülkeye ve ulusa yararı olmayan bu talan ve tefeciliğe karşı çıkar. Siyaset ve sermaye ortaklığı adeta bir ulusu kol kola girerek baskı ve zulüm uygulamaya başlar. Uyanmıyorlar ise utanmaya gerek yok diyerek yüzlerinde perde bırakmazlar. O Türk genci Türk ulusunu kitabı ile uyandırmak ister kitabını sermaye mafyası piyasa kitabı olmadığı için topluma ulaşmasını kitabı yazan satın alınması mümkün olmadığı için engellemeye kalkar. Sözleşmesi olduğu halde piyasa kitapçılarının rafında yer alamaz. Buna rağmen yüz perdeleri yırtıldığı için yinede utanmazlar. O Türk genci bu yaşananların hiçbirini kabul etmez her seferinde itiraz eder. Yalnız toplum din ve para ile uyuşturulduğu için onun gördüğünü kimse göremez. 12 Eylül 2012 tarihinde o holdingin bankası 12 Eylül 1980 tarihinde toplu esir aldık şimdi tek tek bize itiraz edenleri yok ediyoruz diyerek ve kendi ayaklarına kurşun sıktıklarının farkında olmadan o yaralı çocuğun içinde bir yara daha açarlar. Aynı gün hiç tereddüt etmeden eyleme geçer. İnsanlık tarihinin en ibret verici ve son ibreti mahşer tufanı ve canlı ölüler ibretini yaşatacağını bilmeden kitabını yazmaya başlar. İki adet sır bilginin yır satırları kitapta yer alır. Hatta bu sırdır kitapla manifesto ile MUHTIRA vererek bir gemi kılığında kitabını mahşer tufanını yaşayacağı sosyal ağlar denen pislik yaymak fitne ve fesat çıkarmak için tasarlanmış bu susuz şer denizinde 21 Aralık 2015-21 Ocak 2016 tarihleri arasında Türklerin yeni doğum gününde bu tufanı ve ibreti atası Nuh gibi yine İstanbul merkezli Anadolu'da yine bir gemi ile bir holdingin amiral gemisi tefeci gemisinin itibarını batırır bir diğer kötülük holdinginin en başından birinin canının alındığına geriye tüm zalimlerin çıkması mümkün olmayan leke kalpleri karartılarak canlı ölülere dönüştürüldüğünü yaşatır ve gemisinin insanlık adına Türk kaptanı olarak bu ilmi sırrı insanlığa ilan etmeye başlar. 12 Eylül 2012 tarihinde nasıl bir yanıt alacaklarını bilmeyen zalimler o gün çırpınmaya başlar. Ülkenin en zengin işadamı kendi hastanesine yetişmeden kalp krizi geçirdi diye yaygara ile algı medyası ile yayar. Türk fırtınası ise bunun sebebini sırrı ilmi gereği bu tufan sunucu olduğunu bu ibretin bir uyarı faturası olduğunu ve Anadolu'da zulmün bitişinin başlangıç noktası olduğunu kapitalizmin Anadolu'da yıkılacağını geriye kalan zalimlerin yaşattıkları zulmü yine zulüm yaşatarak biteceklerini yazdığı halde bu zalimler kuyruğu dik tutmak adına son bir kurtuluş olur diye dünyanın her yerinden Türklere karşı harekete geçtiler. Ukrayna da kendi adamlarını devletin başına getirterek kardeş iki ulusu birbirlerine kırdırdılar. Pandemi sahtekârlığı ile Çin hedef alındı para vurgunu yaptılar yine de Çin'i durduramadılar. Hitler soykırımı yaşadık diye ağlama duvarı olan bu zalimler şimdi tamamen bitmek için Filistin topraklarında soykırım ve katliam yapıyorlar. Susuz denizde insanlık adına bir ibret yaşatan beyin savaşları komutanı Mustafa Kemal Atatürk'ün bir askeri olan o çocuk tarafından ilmi sır ile yaşatılan tufan ve canlı ölü ibreti ile zalimlerin yeni dünya düzeni hayalleri susuz denizde suya düştü. Bir Türk dünyaya bedeldir sözünün ne anlama geldiğini tüm zalimler anladığı halde hiçbir işe yaramayacak olan madde gücü ile tehdit ve haklı olma derdine düşman bu şekilde düştü. Türk ile yeryüzüne yeniden insanlık geldi. Yeryüzünde töre insanlık adına adalet, zulüm ise tüm zalimlere ve onlara destek olanlara yeryüzüne ibret ile gelen zulmün kendi cehenneminde Türk insanlık adaleti ve merhameti karşısında yok olacak. 2015 sonrası bu sebeple bütün dünyada harekete geçtiler ve kendilerini kendi yaptıkları ile yaşattıkları zulmü görerek bitiriyorlar. Bu ilmi sır bu ibretin bu şekilde yaşanmasını onlara yaptırarak insanlık tarafından anlaşılmasını sağlayacak. Madde gücü sahibi ahlaksız, vicdansız, merhametsiz, hileler yoluyla elde edilir ise işte bedeli böyle ağır olur bu ibretin akıllarda kalması gereken ahlakı olacak. Önder Karaçay
·
155 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.