Gönderi

Selçuklu Bütçesinde Eğitime Ayrılan Pay Melikşah tahta geçtikten sonra Divan toplantısında her kurumun kendi bütçesini yapmasını istedi. Çalışmalar başladı. Gelirler toplandı, giderler hesaplandı. Nihayet bütçeler Sultan Melikşah'a arz edildi. Melikşah, hepsini tek tek inceledikten sonra: "Görüyoruz ki bütçemizde yoksullara, muhtaçlara, yetimlere, dervişlere, ilim tahsil edenlere, sanatkârlara pek bir şey ayırmamışsınız. Bu saydıklarımız için bütçeye üç yüz bin altın konsun." dedi Bu emir, zamanın Harbiye Nazırını rahatsız etti. Sultan'ın teklif ettiği meblâğ, neredeyse tüm askeri harcamalara eşitti. Harbiye Nazırına göre devletin genişleyip büyümesinde, koru- nup yükselmesinde, savaşlarda zafer kazanıp ganimet toplanmasında en büyük pay, alimlerin, dervişlerin, yetimlerin, sanatkârların değil, ordunundu. Sultan Melikşah orduyu medrese mola larıyla bir tutuyordu. Harbiye Nazırı daha fazla dayanamadı: "Bu miktar para ordunun bütçesine eklenirse, Bizans'ın surlarını dahi aşarız," dedi. Sultan Melikşah: "Yanlışın var!" diye cevap verdi, "Biz şimdiye kadar alimleri, fakirleri, dervişleri, yetimleri, muhtaçları gözetmeseydik, ordumuz değil yeni beldeler fethetmek, başkentimizi bile korumaktan âciz kalırdı." Hepsini tek tek süzdükten sonra devam etti: "Biz memleketleri, kılıçtan evvel, yoksul takımının ve derviş-molla kısmının dualarıyla fethederiz. 'Duanız olmasaydı ne ehemmiyetiniz olur- du?' buyuran Cenab-ı Hakk'a yemin ederim ki bütçemizde yapılan en hayırlı yatırım budur." Nizamü'l-Mülk'e döndü: "Söylediklerim yanlış mı vezirim." Baba yadigârı şanlı vezir, hayran hayran Melikşah'a bakıyordu: "Hayır Sultanım, çok doğru söylediniz. Askerlerinizin okları bir milden öteye geçmezken, Nizamiye Medreselerinde yetişen mânevi ordunun duaları Arş'a ulaşıyor. Selçuklu Devleti ikisinin sayesinde gelişecektir."
Sayfa 251Kitabı okudu
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.