onun da rızasıyla vereceğini biliyordu. Luke'a engel olan tek şey, sonrasında Sydney'nin anlamlı bakışlarında görme ihti- malini düşündüğü ifadeydi. O gözlerde pişmanlık, suçluluk ya da kendi hissedeceği katkısız mutluluğun dışında herhangi bir duygu görmeye dayanamazdı. O yüzden, onu kucaklamak yerine kamyonetinin yolcu koltuğuna