Metinleri karşılaştıralım. İlki diyor ki; “Egemenliğin kaynağı, ahlaki düzendir. Eğer yasalarınız [...] bu düzenle ve dolayısıyla Tanrının İradesi’yle çelişiyorsa, Yaratıcı’nın takdirine sınır koyamazsınız [...], bu durumda otorite kendi yaptıklarına derhal son verir veya istismar edilmiş olur.” Şimdi de ikinci metin: “Herkesi bağlayan mutlak ve temel mesele şudur ki; her kim Allahın kanununu kendisi ya da başka insanlar tarafından yapılmış kanunlar lehine terk eder, putperestlik ya da tiranlığa meyleder ve böylece de hakikatten uzaklaşırsa, ve her kim ülkesini bu tür bir kanuna dayanarak yönetirse, kendini Allaha şirk koşmuş sayılır.” Bir tarafta II. Jean Paul ve diğer tarafta günümüz radikal İslamcılığının en etkili temsilcilerinden Pakistanlı Maududi, düşüncelerini böyle ifade ediyorlar.