Gözlerimi açtığımda örümcekler görüyorum.
Gözler ve kollar, gözler ve kollar, gözler ve kollar, her yerdeler. Büyütülmüş. Yakın. Yuvarlak ve parlak binlerce göz. Etrafımda bana doğru uzanan yüzlerce kol.
Tekrar gözlerimi kapatıyorum.
Neyse ki örümceklerden korkmuyorum, yoksa çığlığı basardım herhalde. Ama örümceklerle yaşamayı öğrendim. Yetimhanede, geceleri sokaklarda, Omega Point'te yeraltında onlarla yaşadım. Ayakkabılarımın içinde, yatağımın altında saklanıyorlar, odamın köşelerinde sinekleri yakalıyorlar. Çoğu zaman onları dışarı doğru iterim ama asla öldürmem.
Örümceklerle aramda bir anlaşma var.
İyiyiz böyle.