Gönderi

Ferit delege oluyor...
Bandırma üzerinden, 19 Ekim'de öğleyin İzmir'e varan Townshend, oradan Midilli'ye gitmiş ve 20 Ekim'de, İngilizlerin Akdeniz Filosu Komutanı Amiral Calthorpe ile görüşmüştü. Sonuç olumlu idi, yani Townshend ile birlikte Midilli'ye gitmiş ve 22 Ekim'de İzmir'e dönmüş olan Tevfik Bey, mütareke yapılması hususunda Amiral Calthorpe'a, İngiliz Hükümeti tarafından yetki verildiği haberini İstanbul'a getirmişti¹³. Öte yandan Amiral Calthorpe, sadrazama bir telgraf göndererek mütareke için Türk delegelerinin gönderilmesini istedi ve bir zamandan beri ısrarla peşinde koşulan bir iş bu suretle sonuçlanmış oldu. Ancak şimdi de mütareke müzakereleri için gönderilecek delegelerin seçilmesi bir mesele hâlini aldı. Çünkü sadrazam, Nurettin Paşa'nın delege olarak gönderileceğini söylediği vakit padişah, "Asker göndermek uygun olur mu? Birbirlerinin kanını döken ve aynı meslekten olan bir kişi aradaki düşmanlığı nasıl durdurur?" mütalaasıyla Nurettin Paşa'nın delegeliğini reddetmiş ve Damat Ferit Paşa'nın bu işe memur edilmesini ileri sürmüştü. Halbuki sadrazama göre Ferit Paşa, bu işi başarabilecek bir kişi değildi, bu bakımdan Ferit Paşa'nın delege olarak atanmasına razı olmadı ve "Bu zat delidir, bu gibi görevler kendisine yükletilemez" dedi ise de padişah, "Biz onu idare ederiz" demek suretiyle fikrinde direndi, "talimat" almak üzere de onu Sadaret'e göndereceğini söyledi, İzzet Paşa, bu direnme karşısında fazla bir şey söyleyememiş ve ertesi gün Ferit Paşa ile görüşmüştü. Ancak bu görüşme sırasında Ferit Paşa o kadar yersiz ve anlamsız konuşmuştu ki, bunlar İzzet Paşa'nın tamamıyla haklı olduğunu gösteriyordu. Gerçekten Damat Ferit Paşa, eğer Amiral Calthorpe'a, "Devletin toprak bütünlüğü üzerine mütareke yapılmasını kabul ettiremezsem hemen bir savaş gemisi isteyip doğruca Londra'ya gider ve İngiltere kralı ile buluşarak, ben senin babanın eski dostu idim; isteklerimin kabulünü senden beklerim der ve tekliflerimizi kabul ettiririm" demişti. Padişah, bu sözleri öğrenmiş olmasına rağmen İzzet Paşa'ya, "Ben onu hüsn-i idare ederim" diyerek yine kanaat değiştirmedi.
Sayfa 18
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.