Gönderi

·
Puan vermedi
Yazarın kalemi yer yer zorlasa da kitabın genelinde sorun yaşamadım. Altı çizilesi çok yer vardı. İlk bölümlerde yazar çocukluk dönemine değinmiş ve burada yaşadıkları, ruhuna yansıyanları kalemine yansıtmış. Bu kısımdaki horoz şekeri anektodu tebessüm ettirdi. Bu kısımda yazara tamamen katılıyorum, nerede eski çocukluk nerede Z kuşağı. Tatlar, duygular bile farklıydı. Belki teknolojik imkanlar kısıtlıydı ama mutlu çocuklardık biz.Üniversiyeti kazanıp çevresinden ve alışkanlıklarından yeni bir hayata adapte olmak zor gelmiş haliyle. İlerleyen bölümlerde kitap 3 bölüme ayrılmış. Taş(Hacer), Kağıt(İçimin Kenan Ülkesi), Makas(Gece), birde final bölümü bizi karşılamakta. İlk bölümde bir insanın hayatına sevdiği bir kişinin girmesiyle oluşan duygu selini okuyoruz. Bol bol özlem ve hasret içeren cümleleri okuyoruz. Kimi zaman çaresiz, kimi zaman tasavvufi, kimi zaman melankolik olmuş karakterimiz. Sevdiği şeyleri ve hoşlandığı nitelikleri tıpkı bir ayna yansıması gibi onunla yaşamamış, tüm güzellikler onun yansıması olmuş adeta. İkinci bölümde yalnızlığa dem vuran yazar, bunun ne zaman başladığına kafa yorarken Liriksel cümleler havada uçuşmış adeta, sanatsal bir dil kullanılmış. Sindire sindire okununca alt metinler daha iyi anlaşılıyor. Son bölümde ise manevi aşka daha çok yönelmiş yazar. Dünyevi aşktan manevi aşka bir geçiş gibi hissettim bu bölümü. Derdine sadık olan ve sevdiğine gönül bağı ile bağlananı Allah ayırmazmış sevdiğinden.
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202459 okunma
·
55 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.