Agustosun ilk günleriydi. Ankara birdenbire ve hangi kışkırtmanın sonucu dogdugu bilinmeyen bir propaganda kampanyası ile sarsıldı; alt-üst oldu.
...
İstanbul, lngilizlerin cephane ve askerle takviye ettiği bir ordu hazırlamış, yakında harekete geçecekmiş!
Korkunçtu bu. Yunan'a kat'i ve indirici yumruğun yakın da vurulacagına yalnız kalpleri ile değil, akıllarının bütün gücüyle de inananların bile dünyaları zindan olup çıkmıştı.
Önce yalan dediler: lhanetin böylesini tarih kabul etmez, kusardı. Bab-ı Ali o kadar küçülmüş, alçaklaşmış, cifeleşmiş olsa bile, bu eşi görülmemiş alçaklığa alet edebileceği sek sen, doksan sütsüz, beyinsiz ve bu türlü cehennemlik bulamazdı.