Gönderi

·
Puan vermedi
2024, ricalun muhtelifun nefsul kıssa.
1963, ricalun fi’ş-şems. 2024, ricalun muhtelifun nefsul kıssa. Bugünlerde havalar çok güzel. Karnım tok ve de sırtım pek والحمد لله. Böyle güzel havalarda Ebu kaysı anlayabilir miyim? لو أفهمه. Ebu Kays yerin nabzını bile duyardı. Biz taşlaşmış yüreklerle betonlar üzerinde yürüyoruz. Derlerdi ki, duyduğun yüreğinin sesidir Ebu Kays. Yıl 2024 ما زال memleketinden sesler yükseliyor ki bunlar seni binlerce km yerinden eden sesler. Sesler, sesler; bam bam bam. Duymuyoruz, zaten bize yüreklerimizin sesi bile ulaşmıyor artık. Tanker alev alev yanan yolda ilerliyor, motoru aman vermeden harıldıyor. Bildiklerim utancımı harlamaktan başka işe yaramıyor. Şahit oldum, şahitliğim kanıma dokunuyor. Ebu Kays, hikâyede belki yaşı belki de yaşına paralel yaşadıklarının ağırlığı hasebiyle yüreğime en çok dokunan karakter oldu. Allahu alem hayatının son demlerine rağmen arkasında kendisine ‘’gitme’’ diyemeyen zevcesi ve fikrinde boğum boğum dallarıyla her sonbahar zeytin veren ağaçlara bir gün kavuşmanın hayali. Kanafani, mahcubiyeti ve garipliği Ebu kays ile ete kemiğe büründürmüş bu sebepten olsa gerek hikâye boyunca kalbimiz ondan yana atıyor. Tanker alev alev yanan yolda ilerliyor, motoru şeytani bir gürültüyle harıldıyor. En güçlüsü, Esad; şerefi olmayanların şerefleri üzerine ettikleri yeminin kurbanı. Evvel refik ba’de’t-tarik, yolda kaldın. Aslına bakarsan senin sade izzetli duruşun hep yolda olmaklığı hatırlatmadı da değil. Gariplerin içinde bir garip mahfidir Esad, güç veriyor. Tanker alev alev yanan yolda ilerliyor, motoru gür bir sesle gümbürdüyor. Mervan, kaçındasın? kalbim acıyor. Kundaktaki bebe ne kadar biliyorsa sen de hayat hakkında o kadar biliyorsun. Tavanın kızgın yağından sıyrılıp bir hayat inşa eden Zekeriya’ya kızıyorsam senin güzel hatırından. Dönüp ona bunu reva görmeyen kendime ise sessiz sövüyorum bir yandan, aman sen duyma: haydi tavaya atla. Yol, sahra, su tankeri, güneş ve gölge… Sahrada kızgın güneş ve insanın yaşam kaynağı; su bu sefer zıddına müsebbib bir bakıma. Kızgın güneşin altında ümidin gölgesine sığınmış yolcular. Bu hikâye tanıdık إلا ricalun muhtelifun velilesef yestemirr; 2024.
Güneşteki Adamlar
Güneşteki AdamlarGassan Kanafânî · Metis Yayınları · 2023542 okunma
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.