Gönderi

Evlerimiz –günlük hayatlarımızın kapları– kalabalıktan taşarken, ruhlarımız eşyalarımız arasında ikinci plana atılır. Yeni deneyimler için gereken zamana, enerjiye ve alana sahip değilizdir. Sıkışmış ve engellenmiş hissederiz, sanki bedenimizi esnetemez ve kendimizi ifade edemezmişiz gibi. Minimalist olmak sahip olduklarımızın üstünde kontrol sahibi yapar bizi. Alanımızı geri alır ve evlerimizin fonksiyonunu, potansiyelini geri kazanırız. Evlerimizi, hayatlarımızın özü için açık, havadar, boş kaplara dönüştürürüz. Kalabalığın diktatörlüğünden bağımsızlığımızı ilan ederiz. Bu kesinlikle özgürleştiricidir!
Sayfa 10 - Aganta KitapKitabı okuyor
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.