Gönderi

Bazen suyun ısısı aniden düşünce kırgın olur, kendiliğinden kıyıya vurur balıklar. İnsanın kırgını da aynı, ilk önce onlar takılır oltana. Sonra daha büyük dertler, geçmiş seneler, kederler. Attığın her oltada, kırk katlı bir bohçayı açar gibi açarsın insanı. Tek tek açarsın katları, açtığın her katta bir daha yanar, her yandığında daha iyi anlarsın. Sonunda bir beyaz mendil geçer eline. O mendil insanın özü. İçinde başka bir şey barındırmayan, yekpare, başlı başına bir hazine. Onu bulduğunda daha ileriye gidemeyeceğini anlarsın. Oltana takılabilecek en büyük av, bir çeşit trofe... O mendili bohçaların içine sakladığında kaybediyor insan, oysa bul bir kilitli iğne ve iliştir göğsüne. Sekseninde titreyen ellerin olsun ister, ister doksanında tutmayan bacakların ama o ilk yıllar göğsünde dalgalansın.
·
291 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.