Gönderi

Adalet insanlığın en eski rüyası...
Adalet -insanlığın en eski rüyası ele geçmez bir hedef olmayı sürdürmektedir, Çünkü hakkaniyet sanatı daha yeni yeni öğrenil­mektedir. Eski zamanlarda adaletin gözü kördü, her insanın içinde bu­lunan insanlığı teşhis etmekten acizdi. Modern çağda insanlar ona gözlerinden birini bağışladılar; bu tek gözlü adalet gayri şahsilik pren­sibine odaklanmış, kayırma ve iltimasa meydan vermemek için herkese aynı kuralları uygulayan, ama bu arada insanların ne kadar adil ve sistemli olursa olsun- soğuk ve gayri şahsi muamele karşısında ne­ler hissettiğini hesaba katamayan bir adaletti. Refah devletinin gayri şahsi maddi telafi sistemleri haksızlık ve adaletsizliğin açtığı yaraları sarmaya yetmemiştir, çünkü ziyan olmuş bir hayatı hakkıyla telafi edecek hiçbir şey yoktur, hele ki verimliliği son sınırına vardırmış olan ABD'de bile her sekiz dolarlık vergi gelirinin ancak bir doları yoksul birinin eline geçiyorsa. İnsanların sadece yiyeceğe, barınağa, sağlık ve eğitim hizmetlerine değil, ruhlarını çökertmeyen işlere ve yalnızlığı uzakta tutmaktan daha fazlasına yarayan ilişkilere ihtiyaç duyduğunu ancak iki gözünüz de açıksa görebilirsiniz; insanların birer birey olarak görülmeye ihtiyacı vardır.
Sayfa 456 - AyrıntıYayınları, Dördüncü Basım 2010Kitabı okudu
·
103 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.