Aldous Huxley'in az önce bahsettiğim romanındaki bir diğer karakter, Tanrının varlığını bir gramofonda Beethoven'in yaylı sazlar dörtlüsü No 15 A minör'ünü ("heiliger Dankgesang") çalarak ispatlamıştı. Kulağa inandırıcı gelmese de popüler bir kanıt dizisini temsil ediyor. Aşağı yukarı şöyle olan haşin saldırıları saymayı artık bıraktım: “O halde Shakespeare'i nasıl açıklıyorsun?” (Zevkinize göre Schubert, Michelangelo ve başka isimleri koyabilirsiniz.) Bu sav size o kadar tanıdık gelecektir ki daha fazla belgelememe gerek yok. Fakat arkasındaki mantık hiçbir zaman ayrıntılı olarak açıklanmadı ve üzerinde ne kadar düşünürseniz o kadar anlamsız geleceğini fark edersiniz. Elbette Beethoven'in son zamanlarındaki dörtlükleri muhteşemdir. Shakespeare'in soneleri de öyle. Tanrı ister orada olsun ister olmasın, yine de muhteşemdirler. Tanrının varlığını kanıtlamazlar; Beethoven'in ve Shakespeare'in varlığını kanıtlarlar. Büyük bir orkestra şefine "Eğer dinleyecek bir Mozart'a sahipseniz Tanrıya neden ihtiyacınız olsun ki?" sözü atfedilir.