Gönderi

Ney, neyzenin dudağında inlediği, istidat sahibi bütün kulaklar bu lâhûtî sesi zevkle dinlediği gibi, kalem de hattatın elinde bir nur sütunu haline gelir, işte o zaman asıl ihtişamını kazanır. Kaleme izafe edilen bu kudsiyet hiç şüphesiz ki ilhâmını onu tutan elden alıyordu. Eskiden "güzel yazı" dersine yeni başlayacak talebeler, hattatların pîri Şeyh Hamdullah'ın Karacaahmet'teki mezarına giderler, iki parmak kadar toprağı elleriyle kazarlar, kalemlerini büyük bir saygıyla buraya gömerler, aradan bir cuma gecesi geçince, yazı âletlerini gömdükleri aynı yerden çıkarırlar, ondan sonra "Bismillah!" derlerdi.
Sayfa 21 - timaş yayınları, ondördüncü baskı, haziran ikibinondokuz
·
236 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.