Gönderi

İnsanlar içten içe inanmamak için, daha sonra hiçbir şeyin hayal edildiği kadar kötü olamayacağı sonucuna varabilmek için korkularını abartıyorlardı; hepimizin yaptığı bir şeydir, en beterini kasıtlı biçimde, ama görünürde bilinçsizce, paranoya şeklinde, mantıksızca düşünmek, en korkunç şeyi hayal ederek içten içe onu ihtimal dışı bırakmak; bu sürecin, deyim yerindeyse bu feci zihinsel yolculuğun sonunda mutlaka kendi kendimize, yok canım, o kadar olamaz, deriz. İşin komik ya da trajik tarafı, gerçeğin genelde öyle olmasıdır; o kadardır, hatta daha beterdir.
Sayfa 277 - MetisKitabı okudu
·
64 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.