Gönderi

1930'lardaki kalem kavgaları: Atsız, kalem kavgalarıyla da tanınmış bir isimdir. Onun deyişiyle "mürekkepli kalem tartışmaları”208 ilk yazı hayatından vefatına kadar sürer. Atsız Mecmua'dan, Ötüken'in son sayılarına kadar. Atsız Mecmua'da ve Orhun'un ilk dizisinde eleştirdiği veya kalem kavgasına giriştiği kişiler Sadri Etem (Ertem), Mustafa (Çokay), Vâlâ Nurettin, Ahmet Muhip (Dıranas), Edirne Mebusu Şeref (Aykut), Sadri Maksudi (Arsal) ve Hasan Âli (Yücel)'dir. Atsız Mecmua'nın 15. sayısında (15 Temmuz 1932) K. A. imzasıyla yazdığı "Mecmualar Kitaplar" bölümünde “Bu gün de diyorlar ki” kitabından bahsederken bu kitapta Sadri Etem'in "Harpten evvelki edebiyat, sayıklama edebiyatıdır. Bizimki de sıhhatli, uyanık, şuurlu bir edebiyat... Bence dün yoktur, bugün var.. Üstatlar yoktu, yeni başlıyanlar ." sözlerine karşı Atsız, Sadri Etem'in şahsını hedef alarak şunları var... yazar: "Bir kere Sadri Etem Bey kendisini edip saymakla yanılıyor. O, edip değil, sadece bir gazetecidir. Saniyen bugünün edebiyatında onun vehmettiği kuvvet te yoktur. 'Dün'ü inkâr etmek çocukluktur. Dün olmasaydı, Sadri Etem Bey de olmazdı. Fakat biz Sadri Etem Beyi dünü inkâr etmekte haklı görürüz. Kim bilir, belki 'dün' diyince aklına daha dün, İstiklâl Mahkemesinin karşısında korkudan titriyerek, erkek gibi değil, bir kadın gibi ağladığı geliyor da onun için maziyi inkâra kalkıyor." (s. 71). Sadri Etem'in cevabı üzerine Atsız'ın verdiği "Sadri Etem Bey'e Cevap" başlıklı karşılık çok serttir: "Biraz küfür, bir miktar mugaleta, bir hayli yalanla ve jurnalcılık ruhu mile yazılan cevabınızı okudum. Zaten sizden daha başka türlü bir şey ve daha merdane bir hareket ummadığım için hiç şaşmadım. Bir edebiyat hocası diliyle değil, bir gazeteci sövüşkenliği ile yazarak benim gazeteciler hakkındaki fikirlerimi de teyit ettiniz." "... Fakat ben, sizin yine mugaleta karıştırarak lâf arasına sıkıştırdığınız gibi 'gazetecilik insanı medenî haklarından meneden bir fiildir' tarzında bir söz söylemedim. Gazetecilik olsun; meyhanecilik veya umumhanecilik olsun kanun tarafından tanınmış ve müntesipleri medenî haklardan mahrum edilmemiş fiillerdir. Fakat bir mesleğin bugünkü müntesipleri hep kıymetsiz insanlardan mürekkepse onlara kıymetsiz demek suç mudur?" (s. 8586).
·
72 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.