Yazarın, kendisinden başkalarının okuyup vereceği anlamlarla başkalaşacağını aklına getirmediği, dolayısıyla yüzde yüz kendisine ait metin, dışarıdaki dünyanın toplumsal değerlerinden, okuma kültüründen etkilenmeden, yazarın ve yazının ahlakı dışındaki ahlaki yuvarlar tarafından gözetlenmeden yaratılmış, saf bir metin sayılır mı? Sanırım daha çok Ulysses’ten beri, kapılarını okura açma konusunda istekli olmayan, daha doğrusu kendi varoluş biçimlerinden başka hiçbir şeyi aklına getirmeyen metinler saf metinler olarak gösterilebilir. Ötekiler kendiliğinden bile olsa dışarıdan gelen seslere kulak veren, yerinden kalkıp ne olup bittiğini izleyen, yeniden kendi dünyasına döndüğünde dışarıdan aldığı etkileri fark etmeden içine sızdıran, bazen toplumsal, bazen siyasal ya da yalnızca insanal duyarlıklara bağlı metinler değil mi? Demek onlar yazarın yaratım sürecinden çıkmıştır bile.