Bakış açısı gereklidir. Yoksa sadece iki boyutla kalırsınız. Yoksa yüzünüz bir duvara bastırılmış yaşarsınız, her şey devasa bir ön plan oluverir, ayrıntılar, yakın planlar, saçlar, çarşafın dokuması, yüzün molekülleri. Deriniz bir harita gibi, bir boşunalık diyagramı, hiçbir yere varmayan ince yollarla çaprazlanmış. Yoksa o anın içinde yaşarsınız. Bu da olmak istediğim yer değil. Ne var ki, bulunduğum yer burası, bundan kaçış yok. Zaman bir tuzak, ben de içine düştüm.