Gönderi

Dalkavuklar Gecesi Eserinin Dili Eserin dili son derece tabiidir. Sade ve akıcı bir tahkiye üslubu kullanılmış, diyaloglara da bolca yer verilmiştir. Esasen bol diyaloglu tahkiye üslubu, Atsız'ın bütün romanlarında görülen bir özelliktir. Onun bütün romanlarında görülen başka bir özellik de şiiri kullanmasıdır. Z Vitamini hariç bütün romanlarında şiire yer verilmiştir. Tabii bu romanda şiirler de hiciv kavramına uygun bir şekildedir. Cüce İrdas, Tanrıça Arinna'ya yazdığı şiirin bir yerinde ona şöyle sesleniyor: Feda olsun uğruna bütün bal arıları, Senin sevginle bütün ham erikler kızarsın. Kahvaltın olsun bütün yumurta sarıları, Beni de al, ye desem buna belki kızarsın. (s. 35) Filozof İlânasam'ın söylediği şiir de son derece komiktir: Şehvet denilen bağda bir akşam ayılan kız, Her gün yeni bir kalbi sokan ruhu yılan kız! Artık yeter, uğrunda akan gözyaşı dinsin! Ey handesi bin ev yıkan, âfet sayılan kız, Kaçsan da, boğulsan da, gebersen de benimsin! (s. 50) Başhekim Ziza'nın şiirindeki şu mısra ise çok tanıdıktır: Ölsem bile aşkım seni takip edecektir. (s. 51) Sonuç olarak Dalkavuklar Gecesi, Atsız'ın edebiyat hayatında farkh bir türün, hiciv romanının başarılı bir örneğidir. Kendisini tanıyanların yakından bildiği, yazılarında da sıkça görülen Atsız'ın mizah yönü¹⁹, bu romanda acı bir hiciv olarak ortaya çıkmıştır.
11 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.