Tamamı;
"Siz, kaynağı tatlı buruk halimin,
çok iyi bilirim sizden başkası anlamaz beni;
yakıcı ışınlarınızda kara döndüğümde,
soylu küçümsemenizi
incitir belki değersizliğim.
Olur da, o korku
hafifletmezse beni yakan ateşi,
ne mutlu olur yitip gitmek! Huzurlarında
ölmeyi yeğlerim çünkü, yaşamaktansa onlarsız.
Demek, yok olmuyorsam ben,
böyle dayanıksız nesne böyle güçlü ateşte,
kendi değerim değil beni kurtaran;
korku biraz,
dondurup damarlarımda akan kanı,
yüreğime güç veren, daha uzun yanması için.
Ey tepeler, ey vadiler, ey ırmaklar, ey ormanlar, ey kırlar,
ey tanıkları kaygılı ömrümün,
kaç kez işittiniz çağırdığımı Ölüm'ü!
Ah, elemli yazgı,
durmak yok eder beni, kaçmak da yararsız!
Ama daha büyük korku
dizginlemeseydi beni, kısa ve hızlı yol
son verirdi bu acı ve zorlu derde;
ve kabahat o güzelindir, ilgi duymayan."