Geçmiş sayılmıyor; sona eren, faydasız bir zaman dilimi geçmiş, hatalarla yahut naiflik veya cehaletle dolu; artık sadece acınası addedilen ve nihayetinde şu düşünceyi hem hükümsüz bırakan hem de içine alan bir zaman dilimi: "Ah ne kadar da cahildim, ne kadar da aptal ve masumdum; beni nelerin beklediğinden bütünüyle bihaberdim ama şimdi farkındayım hepsinin."
Ve bu farkındalıkla yine aciziz yarının bambaşka bir şey getireceğinin ve bugünün bize tıpkı dünyada bir önceki gün veya dünyaya salıverildiğimiz gün kadar saçma geleceğinin bilincine varmaktan veyahut belki de gecenin bir yarısında, o bıkkın ve mağrur ayın altında atılmışızdır dünyaya.
Bir aldatmacadan diğerine gezer dururuz ve bu bağlamda kendimizi kandırmayız aslında ama yine de, her seferinde doğru sayarız o son yalanı.
.