Gönderi

Amaçlı insan, açgözlülük ya da lüks düşkünlüğü gibi eski Katolik günah imgelerinden tamamen uzaktır; amaçlı insan son derece başarılı olsa da, kazandıklarının tadını çıkaramaz. Amaçlı insanın yaşamöyküsü başkalarının takdirini toplamak ve kendine saygı duymak amaçlı, sonu gelmez bir seferdir. Ancak başkaları onu dünyevi çileciliğe uyduğu için takdir etse bile, bu övgüyü kabul etmekten çekinir; zira bu onun kendisinden memnun olduğu anlamına gelecektir. Bugüne ait her şey, nihai amaca giden bir araç olarak görülür; şimdi var olan hiçbir şeyin kendi başına anlamı yoktur. Bireyi esas alan teolojinin, laik bir toplumda vardığı nokta budur işte.
Sayfa 120 - Ayrıntı Yayınları
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.