Gönderi

Allah Teâlâ (Celle Celâlehu) şöyle buyurur: لَهُمْ مَا يَشَاؤُنَ فِيهَا وَلَدَيْنَا مَزِيدٌ "Orada kendileri için diledikleri her şey vardır. Katımızda dahası da vardır." (Kaf Sûresi, 50/35.) Müfessirlerden birine göre, dahası kelimesiyle kastedilen Allah Teâlâ(Celle Celâlehu) tarafından cennetliklere üç armağan verilmesidir. Bu armağanlardan birincisi, cennetlerde benzeri bulunmayan bir ilahi bağıştır. Nitekim Allah Teâlâ(Celle Celâlehu) şöyle buyurur: فَلَا تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِيَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ "Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez." (Secde Süresi, 32/17.) İkinci armağan, onlara Allah katında selam verilmesidir. Bu, hediyeden daha üstün bir mükâfattır. Nitekim Allah Teâlâ (Celle Celâlehu) şöyle buyurur: سَلَامٌ قَوْلًا مِنْ رَبِّ رَحِيمٍ "Onlara merhametli Rabbin söylediği selam vardır." (Yasin Süresi, 36/58.) Üçüncü armağan, Allah Teâlâ (Celle Celâlehu) onlara: "Ben sizden hoşnudum" diye buyurur. Bu da hediyeden ve selamdan daha üstün bir armağandır. Nitekim Allah Teâlâ (Celle Celâlehu) şöyle buyurur: وَرِضْوَانٌ مِنَ اللَّهِ أَكْبَرُ "Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür." (Tevbe Sûresi, 9/72) Yani Allah'ın onlardan razı olması, içinde yüzdükleri nimetlerden daha üstün bir armağandır. Bu Allah'ın rızasının fazileti ve kulun rızasının da ürünüdür.
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.