Kadınları uykusunda donduran "beyaz atlı prens" bekleyişi özgürleşmenin, kişisel bütünlüğün ve olgunlaşmanın hatta gerçek aşkın bile önünü tıkayarak kendi hayatının kahra- manı olabilecek güçteki kadınları giderek "kurtarılmayı bekleyen mağdur kız"a dönüştürüyor.