Gönderi

Esma'da Esrar
Her şeyin Hâlık'ı, yaratan ve yaşatanı Mevlâ-i Müteâldir. O'ndan geldik O'na döneceğiz. Rûhundan ruh üflemesiyle Zâtından gayri değiliz, ayrı da değiliz. O hiç bir şeye benzemez. Sevgili Peygamberimiz'in (sav) mübarek kelâmla- rıyla: "Sen Kendini senâ ettiğin gibi yücesin."¹ Kayısının çekirdeği kayısı değildir, ama kayısı çekirdekten olur. Buz su değildir, fakat buz sudan oluşur. Nefes kişinin kendi değildir, ama nefes de insandan meydana gelir. Ne muttasılız, ne de munfasıl; ne aynıyız ne de gayrı. Görünen ne varsa O'nun eseri. Baktığı eşyâda O'nu görenler, eserden müessire geçenlerdir. "Âyinedir bu âlem her şey Hakk ile kâim. Mir'ât-ı Muhammed'den Allah görünür dâim." Kâinâtı insan için, insanı da Zâť'ı için yaratan Rabbimiz, bir hadîs-i kudsîde şöyle buyurur: "Bilmiş olunuz ki, her cesette bir kalb vardır. Her kalpte bir gönül vardır. Her gönülde bir sır vardır. Her sırda bir gizlilik vardır. Her gizlilikte, daha büyük bir gizlilik gizlidir. İşte, Ben bu gizlilerin gizlisindeyim."
·
60 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.