sabır mertebesi
"Şeyhulislâm İbn Teymiyye'den -Allah ruhunu mübarek kılsın- duymuştum. Derdi ki: 'Yûsuf'un (as) Aziz'in karısının kendisi ile ilgili isteğine boyun eğmeye karşı sabı, kardeşlerinin kendisini kuyuya atmaları ve babası ile arasını açmalarına sabrından daha mükemmel idi. Çünkü kuyuya atmaları ve terketmeleri, kendi seçimi olmadan, kendinin o konuda hiçbir kazancı olmadan başına gelen ve kulun sabırdan başka hiçbir çaresinin olmadığı bir hadisedir.
Fakat, günaha karşı sabrı ise, kendi istek ve seçimi ile olan sabırdır ve nefisle muharebedir. Özellikle, ortada 'kabul et' çağrılarını güçlendiren sebeplerle birlikte olursa. Çünkü o, bir defa gençti. Gençliğin günaha çağırması güçlüdür..."
Sayfa 141 - İnsan Yayınları 60
·
32 görüntüleme
"...Bekardı. Ve onu telafi edecek ve şehvetini giderecek bir şey yoktu. Vatanından uzak düşmüş bir garip idi; vatanından uzakta olan gurbet yurdunda, arkadaş, tanış ve akrabalarının arasında bulunan kadar utanmaz. Köle idi; köle edinilen kişinin kontrol edicisi hür olanların kontrolcüsü gibi değildir. Kadın ise güzel, makam sahibi, onun efendisi idi. Gözetleyici orada bulunmuyordu. Onu kendi nefsine davet eden kadındı. Bunu şiddetle arzu ediyor ve eğer yapmazsa hapis ve zilletle tehdid ediyordu.
Bütün bu sebeplerle birlikte o, isteyerek ve Allah'ın yanındakini tercih ederek sabretti. Kuyuda kendi rolü olmadan başına gelen şeye sabrındaki meziyetler nerede, bu sabrındaki meziyetler nerede?"
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.